Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
O bir kaç günlük izni, bu kişi, diş fırçası, tuvalet kağıdı gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için mi kullanıyor dersiniz. Ben pek ihtimal vermiyorum. Cinayet suçundan hüküm giymiş kişilere, böyle bir hak verildiğine emin misiniz? Hukuk sistemi de baya bir güncellemeden geçmiş anlaşılan. suç işlemeye meyilli bir insan için, iki saat bile hayli hayli yeterli bir süre iken, kaldı ki iki günü düşünemiyorum. Hadi normal vatandaşı bir yere kadar ilgilendiren bir durumken, mağdurun ailesini ve potansiyel diğer mağdurları düşününce, bu izin olayını mantıklı bulmam mümkün değil.
Gemi su almış, batmış, suyun dibini boylamış, hadi bu saatten sonra can yeleği alalım, güverteyi sağlamlaştıralım, sancağı şu tarafa yatıralım.. demenin ne faydası olacaktır. Tedbir, adı üstünde sıkıntı baş göstermeden ya da sıkıntı kendini göstermeye başladıktan sonra alınınca bir anlam ifade eder.
Sıkıntı son raddeye ulaştıktan sonra, "hadi topyekün tasarruf tedbiri alalım" demek komik kaçıyor. Geçen bakanın biri otobüs ile yolculuk yapmış, haber olmuş. Bu saatten sonra isterse yürüsün, ne işe yarar? O sebeple Tedbir almaktan bile uzağız maalesef. Saçmasapan yerlerden kısılacağına, ana giderleri, büyük delikleri tıkamak gerekir.
H2o2 formülüne sahip Hidrojen peroksit, sudan bir fazla oksijen bulundurur. Bu ona hafif de olsa asidik özellik kazandırırır. Yukarıda bahsedildiği gibi, diş sağlığında kullanılamaz çünkü tam tersi diş minesini aşındırır. Zira ağız ve diş temizliğinde kullanılan kimyasalların bazik olması gerekir.
Film ve dizi izlemek en büyük zevkimdir. Tv yi ilk aldığımızda(10 yıl önce) internetten istediğim siteden, film açıp izleyebiliyordum, ki o zamanlar izlediğim film sayısının pik yaptığı dönemlerdi. Son 2-3 yılda tv, güncelleme isteyip durdu ve hemen hemen hiçbir internet sitesinden film playerlerini açmaz oldu. O sebeple de zorunluluktan, netflix üyeliği ile film ve dizi izlemeye devam ediyorum. Son 3-4 yıldır da izlediğim her dizi ya da filme imdb den puan veririm. Verdiğim puanla fikrimi beyan etmiş olurum.
Zevkler ve renkler tartışılmaz derler. Kimisinin muhteşem bulduğu, başyapıt dediği bir filmi öbürü hiç beğenmez; kimisinin yerden yere vurduğu filmi öbürü çok beğenir. Herkesin beğenisi tabi ki aynı olamaz. Bir film/dizi hakkında yorum duymak beni o nedenle çok etkilemez, mühim olan benim o film/diziyi izledikten sonraki düşüncelerimdir. İzlediğim ve beğendiğim bir filmi 3-4 kez izleyebiliyorum, filmin zaten sonunu biliyorum ancak yine de sıkılmadan, zevkle izleyebiliyorum. O yüzden spoiler yemek beni ırgalamaz.
Maymunlar cehennemi konusuna gelirsek, ne cehennemmiş maşallah hiç bitmek bilmiyor. İlk orjinal filmin 1968 de çıktığını düşünürsek, 50 yıldır hâlâ ekmek çıkarmaya çalışılıyor. Bir önceki serinin son 2 filmini bizzat sinemada izlemiştik. Sezar ölmüş ve seri kapanmıştır diye düşünmüştük. Nasreddin hoca misali, suyunun suyunun suyu çıkartılmaya devam ediliyor. İzleyici kitlesi olduğu sürece haklılar, çıkarırlar tabi. Herhalde bundan bir 50 yıl sonra artık cehennemden çıkıp, maymunlar cennetine evrilip, konu ilerlemeye devam edilecek.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |